Kayıtlar

Mevlânâ ve Yunus Emre - "Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm."

Resim
Mevlânâ dervişleriyle yaptığı sohbeti bitirdikten sonra bir derviş telaşla ve heyecanla odaya girdi. Getirdiği habere göre uzaklardan gelen genç bir adam, ısrarla Mevlânâ'yı görmek istiyordu.  Mevlânâ, ''Buyursun bakalım.'' diyerek izin verdi. İçeriye orta boylu, cübbesiz, külahsız, sakalsız ve çok sade giyinimli bir delikanlı girdi. Delikanlıyı gören Mevlânâ, oturduğu yerden adeta bir ok gibi fırladı; zira bu zâtı mana âleminden tanıyordu. Bu zât, kendisi gibi çağlara damgasını vuracak yiğit bir hak âşığı olan Yunus Emre'nin ta kendisiydi.  Heyecan ve hasretle kucaklaştılar. Odadaki dervişler bu samimi karşılamaya bir anlam verememişti; ancak ortamın manevî yükünün yoğunlaştığını anlamakta güçlük çekmediler. Ardından Mevlânâ ve Yunus Emre dini bir söyleşi içinde bulundular. Bir Mevlânâ söylüyordu, bir Yunus Emre... Dervişler de onları hayranlıkla izliyordu. Yunus Emre ve Mevlânâ birbirini özleyen iki kardeş gibi yan yana oturdular.  Mevlânâ so...